(...) Deli Gücük karşımıza birbirinden farklı binbir surette çıkıyor: Eşkıyaların kanlısı, çapulcunun can düşmanı, zorbaların avcısı bir efsane; mazlum emekçilerin koruyucusu bir sosyalist; tekinsiz siperlere dadanmış Osmanlı ruhu “Hasta Adam” ; yitik yolculara yardım eden bir derviş; Plevne’de Rus Kazaklara, Kırım’da Britanya Hussarlarına karşı savaşmak üzere zuhur etmiş intikamcı bir evliya; masallarda gezen Kargalar Padişahı; belki tüm numaralarının bir izahı olan vantrilog bir gözbağcı; Rumeli’ye musallat olmuş öfkeli bir Arnavut zebanisi; Mahşerin atlılarından Veba ya da Harp; şifacı, emci, ecinni; deli, veli…(...)
[Can Dağ, 24 Nisan 2009 Radikal Kitap'ta yayınlanan aynı başlıklı yazıdan alıntı…]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder