10 Temmuz 2010 Cumartesi

Ethem Onur Bilgiç: “Çizgi Roman Zor Ama Eğlenceli”


Gördüğümüz kadarıyla en geç Deli Gücük çizeri sizsiniz. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

24 yaşındayım. O kadar genç sayılmam heralde : ) . Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Grafik Tasarım bölümünde eğitimime devam ediyorum. Çizgi roman dünyasına küçük yaşlardan beri büyük ilgim olsada son 2-3 senedir bu işe gerçekten kafa yoruyorum.



Deli gücük kadrosuna nasıl katıldınız?

İlk Deli Gücük albümünü gördüğümde heyecanlandığımı hatırlıyorum. Türkiye böyle şeylerin yapıldığını duymak, görmek gerçekten güzel. İkinci albümün yapılacağı duyurulduğunda Levent Cantek le konustuk. Onunla çalışmak benim için gerçekten iyi oldu. Hiç yan yana olmasakta çok şey öğretti bana.



Kitap dergilerinde ilüstrasyonlarınıza rastlıyoruz. Edebiyatla ilgili misiniz? Şu yüzden soruyorum. Çizgi roman ile edebiyat birbirine pek yakın bulunmazdı. Şimdilerde çizgi kitap dergilerinde de yer veriliyor. Çizgi romanlar daha mı nitelikti oldu sizce…

Dergiler ve kitaplar için yaptığım çalışmalar daha çok illüstrasyon oluyorlar. Bence illüstrasyonla çizgi roman kardeşte olsa ayrı dünyalardalar. İllüstrasyonu daha çok grafik tasarıma yakın gibi görüyorum. Birşeyler tasarlıyor ve yazıyı biraz daha desteklemek için kullanıyorsunuz. Çizgi romanın ise kendine has dinamikleri var. Daha çok film çekmek gibi. Bir yönetmen gibi tek tek sahneleri tasarlıyorsunuz. Çizgi roman daha fazla vakit isteyen, ama çok çok eğlenceli birşey.



Çizer olarak belli bir hedefiniz var mı? Pek çok genç çizer adayı gösterilen emeğin karşılığını alamamak gibi ekonomik nedenlerle başka alanlara kayıyor. Bir çizerin karşısında nasıl bir piyasa var size göre…Umut ve umutsuzluk bağlamında nasıl bakıyorsunuz hayata…

Çizer olarak tabiki birsürü hedefim ve amacım var. Çizgi roman alanında olsun animasyon alanında olsun daha fazla iş ortaya koymak istiyorum. Hatta bu aralar hem bir kitap hemde animasyon yapmaya çalışıyorum. Herhalde yakında ikisini de sonuçlandırırım.



İstanbul’da yaşamaktan memnun musunuz?

İstanbula Anadolu Ereğli’sinden geldim. Küçük bir ilçeden büyük bir şehre gelmek tabiki önemliydi. Biraz zor oldu ilk zamanlar ama suan 6 senedir İstanbulda yasıyorum ve gerçekten bu şehri seviyorum. Hem şehir hem etkinlikleri hem de imkânlarıyla Türkiye’nin sanırım en şanslı şehiri. Bu olanakları iyi kullanırsanız da size gerçekten çok sey katan bir şehir.



Son soru: Kargalardan korkar mısınız?

Kargalar her zaman ilginç gelmiştir bana. Çocukken biraz korkardım. Onlara hiç bulaşmamak daha mantıklı gelmiştir hep.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...