11 Nisan 2013 Perşembe

Olağandışı Güçlerle İçli Dışlı Bir Varlık


Deli Gücük çizerlerinden Emre Yüce ile sohbet ettik. 

Çizer olmaya nasıl karar verdiniz? 
Küçük yaşlardan beri çizgi romanlara öykünüp, karalamalar yapardım. Çizerlik tutkusu, o zamanlardan beri içimde, bazen zayıf bazen kuvvetli, hep var olmuştur. 

Çizmeyi sevdiğiniz öykü türleri hangileri? 
Öykünün türünden çok, öyküyü benimseyip benimsemek daha önemli benim için, bu herhangi bir tür olabilir. Şunu da itiraf etmeliyim ki, benimsemediğiniz bir öyküyü çizmek de sizi oldukça geliştiriyor. Bir de kendi kurguladığım öyküleri çizmeyi isterim. 

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? 
Çizim tarzı biraz da öyküye bağlı, genelde resimsel çalışsam da bazen karikatüre kaçabiliyor. 

Son dönemde üzerinde çalıştığınız projeler hangileri? 
Belirtiğim gibi, kendi kurguladığım öyküleri çizmek istiyorum. Elbette  DG, Dumankara  benzeri projeler olursa onlara da katkıda bulunmak isterim.  

Sanatını takdir ettiğiniz eski/yeni üstatlar hangileri? 
O kadar çok ki, birkaçını yazsam, diğer ismini anmadıklarıma ayıp etiğimi düşünürüm. Bülent Arabacıoğlu’ dan  Alfredo  Alcala’ya, Milazzo’ dan Turhan Selçuk’a, Hernandez Palacios’ dan Engin Ergönültaş’ a kadar bu liste uzayıp gider. 

Deli Gücük sizce kimdir? 
Genelde adaletten yana, bazen olayların tam göbeğinde, bazen de kenardan izleyen, olağandışı güçlerle içli dışlı bir varlık. Ayrıca, çok sayıda yazar ve çizerin katkıları da Deli Gücük’ e sürekli yeni özellikler katıyor.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...